Reşat Nuri GüntekinHızlı Okuma makale veritabanımızdan rastgele alınmıştır...

Reşat Nuri, Milli Edebiyat akımıyla başlayan, halka ve onun gerçeklerine yönelişin Anadolu'ya uzanan ilk başarılı temsilcisi sayılır. Roman türündeki ilk yapıtlarını "Mütareke" devrinde verdi. Gözlemci gerçekçi tavrı, sevecen bakış açısı, yöneldiği sorunları yansıtmada etkili bir duyarlık evreni oluşturdu. Onun bu özelliği, bireyselle toplumsalı iç içe işlediği yapıtlarının en belirgin öğesi sayıldı.

İlk romanı Harabelerin Çiçeği, zaman gazetesinde tefrika edildi. Bunu Dersaadet'te Gizli El izledi. Bu iki çalışmasından sonra, bir oyunundan romana dönüştürdüğü Çalıkuşu ona büyük ün sağladı. Kurtuluş Savaşı yıllarında, geniş bir kesim tarafından ilgiyle karşılandı. Aşk kırgını Feride' nin, bir kaçış içinde Anadolu'ya öğretmenliğe gitmesi ve kendini, geri kalmış Anadolu'nun yoksul yörelerinde, bu göreve adaması romanın başlıca temasını oluşturur. Roman, Feride ile sevgilisi Kamuran'ın duygusal ilişkisinin mutlu birliğiyle sonlanır.

Reşat Nuri, Kurtuluş Savaşı Anadolusu'nun değişik yörelerini , "insanları" ve "gelenekleriyle" ele alarak "okuyucuya yeni bir ufuk" açmıştır. Nabizade Nazım'ın Karabibik'i ilk kez İstanbul dışına açılan Türk edebiyatının, cumhuriyet dönemine geçiş evresindeki önemli bir ilk adımıdır Çalıkuşu. Reşat Nuri'nin, Anadolu insanının bir takım toplumsal gerçeklerini yansıtmadaki yöneliminin ilk örneğidir. Bu, romancılığının daha sonraki çizgisinin de ilk nüvesini oluşturur. Romanın diğer bir özelliği de, Türk edebiyatında gerçekçi yönelimin yol açıcılığını yapmasıdır.Romanın duygusal örgüsü içinde dönemin bir takım toplumsal sorunlarına değinilmesi ve Feride'nin kişiliğinde idealist bir tipin çizilmesi "halkı etkilemiş, ülkücü bir kuşağın yetişmesine kılavuzluk etmiştir". Reşat Nuri, bu romanıyla, Türk edebiyatında, Ahmet Mithat'tan sonra, geniş bir okur kitlesinin kazanılmasında etkili olmuştur.

Romancılığının bu ilk dönemi kapsamına giren Dudaktan Kalbe , Akşam Güneşi ve Bir Kadın Düşmanı yapıtlarında; bireylerin duygusal ilişkilerinin mutsuzlukla sonlanan serüvenlerini, toplumsal bir konum içindeki sorunlarla yansıtıldığı görülür. Anadolu insanının yoksulluğu, bilgisizliği, güç yaşam koşullarındaki bağlanışlarının yanı sıra batılılaşma özentisi içindeki insanlarının gerçekliği, yiten değer yargılar ve kuşaklar arası çatışma...Romancılığının ikinci evresinde, toplumsal sorunları ele alan yapıtlarının başlıca temalarını oluşturur.

Bu yöneliminin ilk romanı Yeşil Gece , 1908-1923 yılları arasında, Anadolu'daki medrese öğreniminin önemi ve Şahin Efendi' nin kişiliğinde yenilik yanlılarıyla, batılılaşma karşısındaki softalar arasındaki savaşım anlatılır. İstanbul'da Somuncuoğlu Medresesi'ndeki dört yıllık eğitimi sonrası, inançlarını yitirerek ayrılan Şahin, Öğretmen Okulu'na girer. Öğretmen çıkınca da, kendi isteğiyle Sarıova'ya gider. 31 Mart Olayı ardında İstanbul dışında boy gösteren softalarını etkili olduğu bu kasabada onlarla olan mücadelesi romanın başlıca temasını oluşturur. Reşat Nuri, bir yandan gericiliğin boy verdiği, etkili olduğu toplumsal ortamı; diğer yandan da yeniyi, gelişmekte olanı belirli bir tez çerçevesinde yansıtır.

Ahlak kurallarına bağlılığı yüzünden işinden olan Ali Rıza bey'in, ailesinin "modern yaşama" istemleriyle çatışan değer yargılarının yıkılışı; bu yitenler ve değişenlerle birlikte, ekonomik yoksunluklar içinde çözülüp yıkılan bir aile..Yaprak Dökümü'nün trajik yapısını oluşturur. Reşat Nuri, iki kuşak arasındaki çatışmayla birlikte, değişen koşullarla yiten ve varolan gerçekliklerin eski yaşam biçimleriyle yeni yaşantılarda yer edişini yansıtmaktadır.

Cumhuriyet' in kuruluşuyla gelen yenileşme hareketlerinin belirli yaşam kesitlerindeki yansısını, geçiş dönemi insanlarının yaşantılarından kesitlerle sunduğu Eski Hastalık cumhuriyet 'in ilk yıllarının gerçekliğini yansıtması bakımından önem kazanır.

Tarihsel ve toplumsal yanı ağır basan Miskinler Tekesi, onun yazınsal gerçekçiliğinin en başarılı örneği olarak nitelendirilmektedir. Konusunun özgünlüğü, anlatımındaki yetkinlik ve getirdiği toplumsal eleştirel öz romanın önemli özelliklerini oluşturur. Romanın örgüsündeki sevecen bakışın "insanlardaki değişim gücüne inanışı" romanı başarılı kılan bir başka özellik olarak belirir.

Romanlarının diğer bir bölümünün başlıca konusu ise sınıflar arası karşıtlıklardır. Meşrutiyet Öncesi istibdat yılları ; duygusal ilişkiler; mutsuz evlilikler oluşturur. Reşat Nuri, romanlarında kişilerin duygusal ilişkileriyle döneminin toplumsal sorunlarını bir arada yansıtır. Romancılığının ikinci evresinde toplumsal özün öne geçtiği, bir "amaç durumuna geldiği" görülür. Anadolu'nun geri kalmışlığı karşısında yüksünmeden çalışan ülkenin yenileşme hareketine katılarak güçlükler ve engellerle mücadele eden değişik çevre ve mesleklerden 'ideal' kişiler romanlarının başlıca 'tip'leridir. Çalıkuşu'nda Feride ile çizilen kadın tipi, o güne kadar Türk romanında işlene gelen tiplemeyi aşarak daha canlı, daha mücadeleci bir tip olarak belirir.

Bu aydın kişiliklerin yanı sıra toplumun diğer kesimlerinden insanlar, romanlarının anlatılan "çevre ve tarih koşulları içinde" yaşayan başlıca tip ve karakterlerini oluştururlar. Tek boyutludur kişileri, iyi-kötü ikilemleriyle geliştirir kişilikleri.

Günlük konuşma dilini başarılı ve etkili kullanmasıyla bu kişilikleri canlı kılabilmektedir. Yoğunca kullandığı diyaloglarla sağlam bir anlatım birliği kurar. Olay çoğunlukla kahramanın ağzından ve geriye dönüşlerle verilir. Bu anlatın biçemi, ona göre, bir yazar için gerekli ve zorunludur: "Ben, kahramanlarımdan birini alıp onun ağzından anlatmayı daha kolay bulurum. Hem bu suretle vakalar dağılmaz. Vakayı anlatan kahraman vahdeti muhafaza eder. Sonra, bunun bir iyiliği daha vardır, romana mesuliyetin mühim bir kısmını üstünden silkip atmış olur. Ekseriya bir romancının yaptığı bir tasvir okuyucuya soğuk gelebilir, çok defa okuyucular, romancının bir adamı anlatışını beğenmeyebilir. İşte roman kahramanının ağzından anlatırsanız mesuliyetin bir kısmı sizden ziyade kahramanın görüşüdür." Bazı romanlarında ise "vaka bir olayla başlayıp ileriye doğru" gelişir. Çalıkuşu ve Acımak günlük; Bir Kadın Düşmanı mektup biçeminde yazılmıştır.

Reşat Nuri, ilk öykü kitabını romanlarından önce yayımlar. Verimli olduğu romancılığının ve tiyatro yazarlığının yanında, öykücülüğünü etkili ve sürekli kılmaz. Ömer Seyfettin'le yeni bir kişilik kazanan Türk öykücülüğünün Refik Halit Karay'la Anadolu'ya açılan yönelimin süreğinde ürünler verir. Yer yer Anadolu insanının sorunlarına değinmekle birlikte, öykülerinin başlıca temasının evlilik ve sorunları, sevgi oluşturdu. Bunların yanında değindiği diğer toplumsal konular; Cumhuriyet' in kuruluş yılları insanının yeni yaşam biçimleri karşısındaki çatışkıları, gençlerin sorunları, kötü yola düşen kadınlar, küçük insanların dünyası ve çalışma koşulları, taşra yaşamından görünümler, gözlemler sayılabilir.

Romanlarında olduğu gibi, sağlam bir diyalog kurgusu öyküsünün belirgin yanıdır. Biçimsel bir kaygıdan ise, konu birliğini önceler. Eleştirel bir yaklaşımla yazdığı bir takım kısa öykülerinde mizah öğesi ağır basar.

Tiyatro alanındaki çalışmalarına Meşrutiyet döneminde Zaman Gazetesi'nde tiyatro eleştirileri yazarak başladı. Daha sonra, yazdığı oyunlarının birkaçı Dörülbedayi'de oynandı. Çeşitli uyarlamalar yaptı. Gönül adlı bir komedisi, bir oyun yarışmasında birincilik aldı. İlk oyunlarındaki hümanist tavrı, ülkedeki yeni toplumsal yapının getirdiği sorunlara yönelişte eleştirel bir gözlemciliğe dönüştü. Bu değişimi yansıtırken, gelişen yeni yapının ilerici atılımlarının sonuçsuz kalışıyla beliren çatışmaların, çelişkilerin toplumun değişik kesimlerindeki yansıları, sorunsallığı oyunlarının başlıca konusunu oluşturdu.

Oyunlarında da, toplumsalla bireyseli bir arada işlerken, yer yer gülmece öğelerinden yararlanır. Konularının seçiminde halka yönelik bir anlayışla, yalın anlaşılır bir dil kullanır. Konu ve dil yönünden, toplumun her kesiminden insanın anlayabileceği bir bütünlük içinde kurmuştur oyunlarını. Değişik yaşam kesitlerinden sorunlar getirirken ustaca bir gözlemle bu kesim insanlarından başarılı tipler ve karakterler çizer.

Anadolu Notları adıyla topladığı gezi yazıları roman, öykü ve oyunlarına kaynaklık edebilecek gözlem yoğunluğuyla yüklüdür. Görevli olarak gezindiği Anadolu'da, Anadolu insanını ve sorunlarını, geleneksel yaşam özelliklerini, gezilen yerlerin yapısal görünümlerini yerinde gözlemle verir. Bu yazılarında, izlenimlerinin bir öykü duyarlığında işlemiştir.

Reşat Nuri, yazma uğraşısından söz ederken, nasıl yazdığını şöyle dile getirir: "Not almak, masa başında plan yapmak adetim değildir... Çok eskilerden beri zaman zaman zihnimde, adeta kendiliklerinden, çok iptidai bazı hikaye kanavaları çizilmiştir. İleride tekrar ele almak düşüncesiyle bir köşeye atarım. Evlerin hırdavat dolaplarındaki kırık çocuk oyuncakları gibi karmakarışık birikirler. Ara sıra bunlardan biriyle bir parça oynayıp tekrar yerine atarım. Bunları ressamların üçer beşer çizgilik ilk eskizlerine benzetmek de mümkündür. Şu fark ile ki onlar dolaptan yine eski halleriyle çıkarlar. Benim oyuncakların bir kısmı büsbütün kaybolmuşlar yahut çürüyüp dağılmışlardır. Fakat bazılarını da haberim olmadan şaşılacak derecede işlenmiş ve daha garip bugünkü aktüel duygular ve görüşlerimin tonunu tutacak derecede değişik tazelemiş bulurum. Böylece en yeni romanlarımın bazen yirmişer otuzar senelik, hatta belki daha fazla birer geçmişleri olduğunu söylersem yalan olmaz

..........


Okuma hızınızı ölçmek için "BAŞLAT" düğmesine tıkladıktan sonra metni okumaya başlayın.
Okumayı bitirdiğinizde "BİTİR" düğmesine tıklayın.